Onlar birer turizm neferi Ülkemizin her köşesini en iyi bilen, gece gündüz demeden Türkiye'yi ziyaret eden konukların memnuniyetini sağlamak için çırpınan turist rehberleri de yasasızlıktan yakınıyor. Ülkenin tanıtımında rehberler hep liderlik görevi üstlenmiştir. Üstelik yasası olmayan meslek. Bu yüzden 21 Şubat Dünya Rehberler günü ülkemizde buruk kutlandı. Yada kutlanamadı İstanbul'da ise kısa adı TUREB olan Turist Rehberleri Birliği ve İstanbul Rehberler Odası tarafından bir gece yapıldı. Geceye yaklaşık 500 civarında rehber katıldı. Ben de geceye katılanlar arasındaydım. Efendim hazır İstanbul'a gitmişken, rehberlerin de bu kadar sorunu da varken Türkiye'de yaklaşık 9 bin rehberi temsil eden Sayın Yenen'le bu sorunları konuşmamak olmazdı. İşte soru ve cevaplarla Türkiye rehberleri: Rehberler yasasının çıkması için uzun zamandır mücadele veriyorsunuz. Bu yasa neden çıkmıyor? Rehberlik mesleği yıllar önce part time yapılan, genellikle dil bilen ama başka meslekleri de olan kişiler tarafından yapılan bir iş olarak başladı. Yıllarca böyle gitti. Zaman zaman daha fazla önem kazandı. Fakat, son yıllarda Türkiye'nin turizmi ekonomide önemli rol oynamaya başladı. Türkiye'ye gelen turistler milyonlarla açıklanmaya başladı. Bu insanlara buraya geldikleri süre içerisinde hizmet veren turist rehberlerinin önemi daha da arttı. Bu durumda da eski yönetmelikler ve buna eklenen maddelerle meslek grubunun düzene sokulması imkansız hale geldi. Burada Türkiye'de görev yapan 9 bin rehberden söz ediyoruz. 4-5'er kişilik aileleri ile birlikte yaklaşık 50 bin kişilik bir camiayı konuşuyoruz. Bunu artık part-time iş olarak yapmıyorlar. Bu işle aile geçindiriyorlar. Böyle yönetmeliklere işlenmiş maddelerle düzene sokulması mümkün değildir. Bu mesleğin kurallarının çok net bir şekilde konulması gerekir. Oyunun kuralına göre oynanması ve kuralına göre oynamayanın da bu oyundan elenmesi gerekir. Burada hem eğitim çizgisini yükselteceğiz, hem de disiplin ve etik ilkelerini bu oyunun kurallarında belirleyeceğiz. Hem de sosyal ve ekonomik durumları iyileştirerek insanların bu işi düzgün bir şekilde icra etmelerini sağlayacağız. BAKANLIĞA SİTEM Sizin bu hak arayışınızda sizi destekliyorlar mı? Bu amaçlara Türkiye turizminden anlayan bir kişi çıkıp hayır siz yanlış talepler peşindesiniz diyemez. Zaten bugüne kadar da kimse bize siz çok fazla şey istiyorsunuz. Bunu size veremeyiz demedi. Hangi bakan gelse, hangi hükümet gelse bizi çok haklı görüyor ve olması gereken budur diyor. Fakat bir türlü gerçekleşmiyor. Bunun farklı sebepleri var. Birincisi kültür ve Turizm Bakanlığı bu işin yetkisini elinde tutan bir makam. Pat diye de bu yetkilerden vazgeçmek istemiyor. Ne işe yarar bu yetkiler diye soracak olursanız, genel anlamda yetki devrinin getirdiği sıkıntı ve tereddütler yaşanıyor. Burada çelişkili durum şu rehberleri yetiştiren, onlara belgelerini veren onları onaylayan bakan bakanlık, disiplin işlerini yürüten yine bakanlık. Ama, aynı bakanlık bizim sosyal haklarımızı koruyamıyor. Çünkü meslek kuruluşu değil, nasıl korusun? Bizimle ilgili bir dava açılması gerektiğinde açamıyor, paramızı alamadığımızda icra takibi yapılması gerekiyor, meslek kuruluşu gibi işlem yapamıyor. Bunları meslek kuruluşunun yapması gerekir. Meslek kuruluşununda yetkileri çok kısıtlı. Bakanlığın elindeki yetkiler bariz bir şekilde dururken, meslek kuruluşunun fazla bir hükmü yok. Böyle çelişkili durumlar doğuyor. Bir diğer sebebi daha var. Bazı su istimal eğilimli seyahat acentelerinin rehberlerin yasaya uyumlu bir şekilde çalışma koşullarına belirlenmediği sürece, bu suistimale devam etmeleri çok kolay. Eğer rehberler örgütlü olursa, hatları yasalarla belirlenirse, suistimale eğilimli acenteler, suistimallerini gerçekleştiremezler. TEMSİLDE SORUN YAŞANIYOR Özellikle son yıllarda Antalya'nın da turizmde söz sahibi olması, verilerin yükselmesinden dolayı Antalyalı turizmciler İstanbullu turizmciler gibi meslek içerisinde kavgalar yaşanıyor. Sizde de var mı böyle kavgalar? Önce olayın köküne inmek lazım. Kim ne derse desin, Türkiye'de turizm hareketi, İstanbul'da başladı. Bunu hepimiz biliyoruz. Onun için örgütlenme hareketleri de öncelikle İstanbul'da başladı. Zaman içerisinde turizm hareketi ülkeye yayılınca, örgütlenme modeli de ülkenin çeşitli illerine dağıldı. Önceleri İstanbul ağırlığını koruduğu için çok sorun olmadı. Fakat son yıllarda Antalya'nın turizmdeki rolü artmaya ve buraya gelen turist sayısı 8 milyonu bulunca, ister istemez Antalya'nın turizmcileri Türkiye'deki turizm potansiyelinin yarısına biz sahibiz düşüncesine girdi. Oysa meslek kuruluşlarının temsilcileri bizden olmalı gibi bir savla ortaya çıktılar. Buradaki yaklaşım eğer Antalyalı turizmcilerin sıkıntıları sektör temsilcileri tarafından yeterince ele alınmıyor ise, bu haklı bir kaygı. Demek ki temsilde bir sorun yaşanıyor. Bu sorununda acilen çözülmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Ama, bu sıradan bir kompleks ise, bence gereksiz bir şeydir. Ülke turizmine yarardan çok zarar getirir. Niye her grubun temsilcisi İstanbul'dan çıkıyor, bizde Antalyalıyız, Antalya'da söz sahibi olmak istiyoruz gibi sıradan bir kompleks ise, bunun zararı olur düşüncesindeyiz. Bütün temsilciler İstanbul'dan çıksın değil, her kurumun kendi içinde demokratik koşullarla oluşmuş işleyiş biçimleri oluşsun. Antalyalı turizmcilerde bu kurallar içerisinde yönetimlere talip olabilirler ve de varlıklarını daha etkin bir şekilde sürdürebilirler. Ama burada ben aday oldum, Antalyalıyım seçilemedim. Seçilemeyince de o zaman öz bilmem ne birliğini kurayım düşüncesini de kabul etmiyoruz. Bu yarardan çok zarar getirir. Hep birlikten yanayız. Turizmciler olarak birbirimize destek vermeliyiz ve dayanışma örneği sergilemeliyiz. İYİ PARA KAZANMA DÖNEMİ BİTTİ Peki rehberler para kazanıyor mu? Rehberlerin eskiden iyi para kazandıkları dönemi olmuş. Ama artık o dönemler bitti. Bizim her yıl meslek birliği ve seyahat acenteleri birliği tarafından bakanlığa önerdiğimiz taban ücretler bakanlıkça yılda iki kere onaylanıyor. Bu taban ücretlerini ödemeyen seyahat acenteleri de yüzde 90'lara ulaştı. Yani biz makul olarak belirlenen taban ücretlerini bile alamaz olduk. Bir de zaman zaman rehberlerin yan gelirleri de oluyor. Rehberlerin iyi para kazandıkları sanılıyor. Oysa yapılması gereken rehberlerin kazandığı tüm ücretleri yan yana koyup, bir yıl içerisinde kazandıkları parayı hesaplamak gerekir. O zaman rehberlerin iyi para kazanmadıkları görülür. Çünkü rehberlerin yıl içerisinde çalıştıkları gün sayısı 150 günü geçmez. Bu genellikle 120 günde kalır. 120 günde iyi para kazansanız ne olur? Geriye kalan 240 gün içerisinde zaten o para size yetmez. Rehberlik ne yazık ki, cazip olmaktan çıkıp özelliğini kaybetti. Bu işi sevgiyle yapan arkadaşlarımız var. İnşallah onları da küstürmeyiz. Oyunun kurallarını birlikte belirleyelim Antalya'da ve Türkiye'nin her yerinde çok sık rastladığımız bir konu var. Esnaf rehberden çok sık şikayetçi oluyor. Yani rehberi turisti büyük alışveriş merkezlerine yönlendirdiği söyleniyor. Bundan dolayı da esnaf iş yapamadığını söylüyor. Rehberin turisti komisyon aldığı yere götürdüğü konuşuluyor. Bu konudaki görüşünüz nedir? Bu konuyu açtığınız için size teşekkür ederim. Çünkü çok önemli bir konu. Burada müthiş bir yanıltma konusu var. Rehberler görüldüğü kadar bu işleri yönlendirme yetkisine sahip kişiler değil. Rehberler turlarını seyahat acentelerinden alırlar. Acenteler de ister istemez, özellikle son yıllarda turizmin alışveriş edilmesinden ötürü mağazalardan destek alırlar. Aldıkları bu desteklerle de tanıtımlar yaparlar veya bu desteklere göre fiyatlarını kırarlar. Alışveriş desteği geri dönmek zorunda. Onun için de seyahat acenteleri turistleri destek aldıkları mağazalara yönlendirirler. Rehbere de tur programlarıyla turisti hangi saat nereye götüreceği bildirilir. Ancak rehber içinde değişen oranlarda satışlarda bir komisyon hakkı doğar. Bu da kanuni bir iştir. Bunun faturası kesilir, vergisi ödenir. Ama rehber turisti bize getirmiyor demek, bütün suçu rehberin üstüne atmak anlamına gelir. Turistlerin büyük mağazalara yönlendirilmesi konusu, ayrı bir tartışma konusudur. Nasıl fiyat politikası izlenmeli, turizmde yurt dışına fiyat verirken, maliyet fiyatlarının altına düşülmeli mi? Düşülmemeli mi bunlar ayrı tartışma konularıdır. Biz rehberler olarak bu konuda hodri meydan diyoruz. Oturalım, sektörün bütün yetkilileriyle bir araya gelelim. Bu hareketlerin doğru olup olmadığını tartışalım, Doğruyu bulalım ve oyunun kurallarını belirleyelim. Bunun sonucunda da ülke yararına olacak stratejileri belirleyelim. Bunları tartışmadan bütün sorumluluğu bir camiaya yüklemek doğru olmaz. ÜLKENİN BÜYÜKELÇİSİ Profesyonel rehber olmak isteyenler ne yapmalı? Bugün rehber olmak isteyenlerin dört yıllık turizm ve rehberlik bölümünü bitirmesi gerekiyor ama ihtiyaca göre belli dönemlerde Turizm Bakanlığı kurslar açabiliyor ve lise mezunları bile altı aylık bir eğitimle profesyonel rehber olabiliyorlar. Dolayısıyla, dört yıl okuyanlara büyük bir haksızlık yapılıyor. Bu aslında tıp mezunları dururken altı ayda doktor yetiştirmek gibi bir şey. Rehberler turistler nezdinde, ülkenin büyükelçisi konumunda önemli bir iş yapıyorlar ve vasıfsız insanların rehber olması ülkenin imajı açısından da sakıncalı.
Eski zamanlardan beri insanlar kendilerini özel hissetmek ve kendilerine yakışan, uyan kıyafetler diktirmek için hep terzileri tercih ettiler. Çünkü terzilerin işciliği her zaman özel, özenli, farklı ve değerliydi.
Laliz.biz'i özenle çalışan bir terziye benzetelim. Ama öyle bir terzi ki, size beklediğinizden fazlasını veren bir terzi.
Hayal edin, Dünyanın en kaliteli kumaşları, usta terzilerin el emeği ile sizler için yeni tasarımlarla buluşuyor ve eşsiz giysilere dönüşüyor.
Bir düşünün!!!
Sizin ölçülerinizi iyi analiz edip ve değerlerinizi sizi daha iyi anlamaya çalışıyoruz. Edindiğimiz bu bilgi ve değerler ışığında sizi en iyi şekilde temsil edecek çalışmalar ortaya koyuyoruz. Yani bir terzi titizliğinde, size en yakışan elbiseyi dikiyoruz.
İşte Laliz.biz ekibi bu felsefeyi kendisine yol edinmiş, gideceği yönü ve ulaşmak istediği noktayı bilen yenilikçi, tecrübeli, dinamik, lider, atak, sürekli gelişmelere açık, zamanın ruhunu taşıyan, tasarımlarına önem veren, kararlı ve hedef odaklı çalışan bireylerden oluşmaktadır.
evden eve nakliyat, evden eve, evdeneve kargo, evden eve kargo, evdeneve, nakliyat, kargo, taşımacılık, şehirlerarası evden eve nakliyat, ayazoğlu evden eve, ayazoğlu, rıfatoğlu evden eve, rıfatoğlu evdeneve, rıfatoğlu evdeneve
Lal Design, Lal Soft, Lal Host, yazılım hizmetleri, tasarım hizmetleri, web sitesi, hosting hizmetleri, ahmet kater, alan adı tescili ve tüm web sitesi çözümleri sunar. ayrıca e-bülten ebülten ve banner tasarımları yapar. flash sitelerini de unutmamak lazım. web sitesi deyince lal design ı tercih etmelisiniz. www.islertikirinda.com www.laldesign.net www.lalsoft.net www.lalhost.net www.laliz.biz www.lal.web.tr www.oburada.com arkadaşlık sitesi dating sitesi www.ilkbilensizolun.com haber portalı kurar, e-ticaret siteleri ve web sitesi yönetim panelleri kurar. web sitesi yönetim paneli www.laliz.biz sitesi altında. ayrıca haber portalları da inşa eden lal design ın yaptığı çalışmaları görmek için www.laldesign.net sitesini ziyaret ediniz. web reklamlarında da lal design internet hizmetleri yine yanınızda. web sitenize admin mi lazım, o zaman bizi arayın, yani lal design internet hizmetleri. lal design internet hizmetleri bir laliz.biz kuruluşudur. laliz.biz şirketler grubuna bağlı diğer bir şirket de www.lalhost.net yani lalhost.net lal host hosting hizmetleri windows ve linux tabanlı sunucuları ile yüksek hızlı güvenli hizmeti sizlere sunuyor. ayırca yine www.laliz.biz laliz.biz şirketler grubuna bağlı diğer bir şirket de www.lalsoft.net lalsoft.net lal soft müşterilkerine web tabanlı yazılım çözümleri sunar. yani www.laliz.biz laliz.biz şirketler grubu tam teşekküllü web hizmetleri sunmanın gayreti ile yatırımlarına devam ediyor.
13 Haziran 2007 Çarşamba
Onlar birer turizm neferi Lal Design, Lal Soft, Lal Host, yazılım hizmetleri, tasarım hizmetleri, web sitesi, hosting hizmetleri, ahmet kater
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder